Serazat

by saathaber

Hayatın dar kalıplara sokulmaya çalışıldığı bir dünyada, özgürlüğün peşinden gitmek cesaret ister. İşte tam bu noktada Serazat ruhlar devreye girer. Serazat, hiçbir kalıba sığmayan, özgürlüğü yaşam biçimi olarak benimsemiş kişilerin halidir. Bu ruhun edebiyattaki en güçlü ifadesi ise şüphesiz ki şiirdir.

Şiir, kelimelerin zincirlerinden kurtulduğu, anlamların sınır tanımadığı bir alandır. Bir şiir dizesiyle kilometrelerce yol kat edebilir, tek bir kelimeyle dünyamızda fırtınalar koparabiliriz. Serazat bir ruh, şiirde kendine en yakın dili bulur. Çünkü şiir, özgürlüğü sever; kalıpları değil duyguyu, ölçüyü değil hissi önemser.

Bazı şairler vardır ki yaşamları da yazdıkları gibi Serazattır. Toplumun dayattığı kuralları reddeder, kendi yollarını çizerler. Onların yazdığı her şiir, bir başkaldırıdır; bazen aşka, bazen düzene, bazen de kendine. Bu nedenle şiir, sadece bir edebi tür değil, aynı zamanda bir özgürlük manifestosudur.

Bugün hâlâ bir şiir okurken içimizin titremesi, belki de içimizdeki Serazat ruhun uyanmasındandır. Çünkü her insan, bir noktada kendi sınırlarını aşmak, kendi yolunu çizmek ister. Ve bu yolculukta bir mısra yeter bazen: Özgürleşmek için, Serazat olmak için…

You may also like

Leave a Comment